İ S T A N B U L  Ü N İ V E R S İ T E S İ

Basın ve Halkla İlişkiler

BASIN TOPLANTISI DUYURUSU

Prof. Baki Akkuş (İÜ Fen Fak Dek.), Prof. Tolga Yarman (T.C. Okan Üniversitesi), Prof. Metin Arık (Boğaziçi Üniversitesi), Prof. Alexander Kholmetskii (Belarusya Devlet Üniversitesi)

10 Nisan 2014, 12.00, İÜ Fen Fakültesi

Şehzadebaşı, İstanbul

İstanbul Üniversitesi (İÜ) ile Belarusya Devlet Üniversitesi arasında, BAP-5623 sayılı olarak bir süre önce  yürürlüğe konulmuş ve Prof. Tolga Yarman, Prof. Metin Arık ve Prof. Vladislav Rozanov’un 2007’de, yaptıkları ve yeni bir yer çekimi nazariyesinin temelini oluşturan öngörülerinin, tahkikini, hedef alan deneyler, geçtiğimiz hafta içinde, İÜ Fen Fakültesi Nükleer Fizik Laboratuvarı’nda gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Söz konusu nazariye, Einstein’ın Genel Görecelik (Yerçekimi) Kuramı’nın sonuçlarına, Büyük Usta’nın izlediği yoldan bambaşka bir yoldan (enerji korunumdan hareketle), ulaşabiliyordu. Ancak, her iki nazariyenin öngürülerinin birbirlerine, ölçüm aletlerinin yettiği kadar aynı gelmesine karşın, çelişkiler içermesi şaşırtıcıydı. O kadar ki, yeni nazariyeye göre örneğin, kara delikler yoktu. Bu ilginç durum, daha 1999’da Fransız NASA’sının (ONERA) dikkatini çekmişti. ONERA Araştırıcıları, aradaki küçük farkı ölçmek üzere, kolları sıvadılar, ama eldeki aletlerin duyarlılığı, farkı seçmeye, yetmedi. ONERA, Prof. Yarman’dan, ilk elde akla gelenlerden başka deneyler, düşünmesini, istedi. Prof. Yarman sonunda, Prof. Metin Arık ve Prof. Vladislav Rozanov ile, 2007’de Moskova’da gerçekleşen Physical Interpretations of Relativity Theory, Toplantısı’na, aradaki farkı çarpıcı biçimde sergileyebilecek, bir öngörü sundu. Yarman-Arık-Rozanov öngörüsüne göre, dönen bir tepsinin ucuna yerleştirilmiş olacak, örneğin nükleer bir saat, oransal fark olarak, Einstein’ın, Çağdaş Yerçekimi Anlayışı’nın ve Evren Davranışbilimi’nin temeli sayılan öngörüsünün, işaret ettiği katsayı kadar değil, bunun, yaklaşık iki katı kadar, geri kalmak durumunda, olmalıydı. Dahası, gerçekten eğer öyleyse, Einstein’ın, “yerçekimi etkisi” ile “ivmesel etkinin” aynı olduklarına dair, temel varsayımına ihtiyaç kalmayacaktı… Bu bir tarafa, Einstein’ın vazettiği şekliyle, bu varsayım, enerji korunumu yasasını, ihlal ediyor olacaktı. Bu olgu son toplamda, biliniyor olsa da, enerji korunumu yasasının mı, yoksa Einstein’ın temel varsayımının mı, esas olarak, doğayla barışık olduğu, bir sorunsal olmaya devam ediyordu. Yarman-Arık-Rozanov’a göre, Einstein salt harekete bağlı etkinin ötesinde, “tek başına” ivmenin etkisini, göz ardı etmişti. Söz konusu sav ile, 2007’de, Belarusya Devlet Üniveritesi’nden Prof. Alexander Kholmetskii ve Arkadaşları, ilgilendiler. Bir yıldan fazla bir zaman, deney hazırlıkları sürdü. Hazırlıklara T.C. Okan Üniversitesi inandı, destek oldu. Nihayet 2008’de, deneyler sonuç verdi; Einstein’ın öngörüsü deneysel gözlemlerle hiç örtüşmüyordu. İvmeli harekette, ivmenin etkisine, bir tek yerdeğiştirme etkisi yetmiyordu; bunun yanı sıra, münhasıran ivmenin etkisi, ayrıca dikkate alınmak gerekiyordu. Bu gelişme uzantısında, neredeyse yüz yıldır, bir yanda atom dünyasına, öbür yanda gökyüzüne dönük, farklı farklı çizgilerde gelişmiş tasavvurlarımızın, nasıl olup da bir türlü bağdaştırılamadığı, önemli ölçüde açıklık kazanmış görünüyordu. Başka bir deyişle, beklenecek olduğu şekliyle, esas olarak, gökyüzü atom gibi, atom ise gökyüzü gibi davranıyor. Böylelikle madde ve kainat tasavvurumuz, benzersiz biçimde bütünleşiyor, rahatlıyordu. “Prof. Yarman ve Prof. Arık’ın çalışmaları uzantısında gerçekleştirilen açılım, geçen yüzyılın baştan yazılması sonucunu beraberinde getirebilecekti…” Prof. Kholmestkii, o zaman böyle dedi. 2008 Deney Sonuçları, saygın bilim dergilerinde yayınlandı. 2009’da Il Nuovo Cimento Dergisi’nin Kapak Konusu oldu. Konu, dikkatleri üzerine topladı. İÜ Fen Fakültesi geçtiğimiz yıl, soz konusu deneyleri farklı bir düzenekte yapmaya, bu suretle tahkik etmeye, talip oldu. Bu çerçevede Belarusya Üniversitesi ile yapılan sözleşme ilk meyvelerini geçtiğimiz hafta sonunda verdi. Einstein’ın çıkış noktası açık ara yanlışlanırken, Yarman-Arık-Rozanov öngörüsü, tekraren ve önemli ölçüde kuvvet kazandı. Bu sayede gökyüzüne ve atom dünyasına ilişkin tasavvurlarımız örtüştürülebiliyor oluyor. Madde bir kuvvet alanına bağlandığı zaman, durgun kütlesi, bağlanma enerjisi kadar azalıyor. Prof. Yarman ve Prof. Arık, bağlanma sürecinde ortaya atılacak ışınımı öngördüler, yayınladılar, öğrencileriyle birlikte bilhassa, diş delme aletinde (Marmara Ünivresitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde), ölçmeyi başardılar. Sonuçlar, ilginçtir ki, Kainat’ın başlangıcına dair ipuçlarını, ayrıca bahşedebiliyor. Araştırmacılar, yukarıda günü, saati ve yeri belirtilen basın toplantısında, dünya kamuoyuna, yeni ölçüm sonuçlarının ilk bir duyurusunu, yapacaklar.

 

You have no rights to post comments