Giriş

Çağımızda, bilim ve teknolojide çok yoğun ve hızlı değişimler ve gelişimler yaşanmaktadır. Çok hızlı yaşanmakta olan bilimsel ve teknolojik değişimler beraberinde birçok toplumsal değişimi de getirmekte, hatta bazı toplumsal sorunlar ve çevre sorunları gibi yaşamsal sorunları da ortaya çıkarmaktadır..

Küreselleşme

Küreselleşme günümüzün en sık duyulan terimlerinden birisidir. Türk Dil Kurumunun sanal ortamda yayınladığı “Güncel Türkçe Sözlük”’te küreselleşme için sadece “küreselleşmek durumu, globalleşme” açıklamaları yer almaktadır (TDK, www.tdk.gov.tr). Toplumun öncüsü olan/olması gereken akademik çevrelerce küreselleşme üzerine düşünsel çalışmalar yapılmaktadır.

Küreselleşme, insanlığın bugüne kadar dünyada gerçekleştirdiği tarım ve sanayi devrimlerinden sonra üçüncü büyük devrim “iletişim-bilişim devrimi” ya da “enformasyon devrimi”nin doğal ve kaçınılmaz sonucudur (Özerkmen, 2004: 26). Küreselleşme, sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin uluslar arası alanda yayılması ve kabul görmesidir. Küreselleşme, yerelleşme hareketinin karşıtıdır; yerel değerlerin yerini küresel değerlerin almasıdır (Çalışkan, 2003: 1).

Küreselleşme, ideolojik açıdan değerlendirildiğinde, kapitalizmin kendisini devam ettirebilmesi için daha çok üretmek daha çok mal satmak ihtiyacını karşılamak amacıyla dünya pazarında serbestleşme ve sınırların kaldırılması sürecidir (Milli, 2003: 1).

Küreselleşme kavramına ilişkin her tanımlama çabası ilgili alana göre değişecektir. Ancak yapılan tanımların ortak noktaları şöyle belirtilebilir (Anbarlı, 2004: 127):

“Ekonomik olarak; emek ve kapital gibi üretim faktörleri ve iktisadi akımların, ulus ötesi boyutta hızla yayılması,

Politik olarak; devletler üstü otoritelerin çoğalmasıyla, ulus devletlerin egemenliğinin sınırlandırılması,

Sosyo-kültürel olarak; dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar arasında, ilişkilerin daha kolay biçimde kurulabilmesiyle, homojen kültürlerin global kültüre hızla yönelmesi”.

Hem bir süreç hem de bir olgu olarak küreselleşme son derece karmaşık ve çok boyutludur. En kaba bir ayrımla küreselleşme, hem siyasal, hem ekonomik hem de kültürel öğelerden oluşmaktadır (Özerkmen, 2004: 26). Küreselleşmenin etkisi her alanda hissedilebileceği açık olmakla beraber eğitim alanında da etkili etkileri hissedilmektedir. Küreselleşme sadece ekonomik örgütleri değil, aynı zamanda eğitim örgütlerini de biçimlendirmektedir.

Küreselleşmenin Eğitime Yüklediği Görevler

Küreselleşme sürecinde eğitim tüm insanların daha çok yararlanması gereken bir alan olacaktır. Ancak küreselleşme, gelir dağılımı bozukluğuna paralel olarak sosyal refah devleti anlayışının yıkılmasıyla birlikte işsizlik oranları artmıştır (Baştürk, 2003: 2). Dolayısıyla eğitimde fırsat eşitliğinin bozulma olgusunu dikkate alarak, devletin, çocuklarını okutamayacak durumda olanlara eğitim yardımı ya da bu durumda olan çocuklara ücretsiz eğitim olanağı sağlaması gerekmektedir.

Küresel bir dünyada, küresel değerleri kolayca kavrayabilen, ulusal değerlerini koruyabilen yurttaşlar yetiştirmek eğitimin görevidir (Çalışkan, 2003: 3).

“Küresel değerleri kolayca kavrayabilen, ulusal değerlerini koruyabilen yurttaşlar yetiştirmek” kolay bir iş olmayıp; bu görevi yerine getirebilmek için bir dizi ön koşulları yerine getirmek gerekmektedir. Bunlardan en temel olanı belki de zorunlu eğitim süresinin arttırılmasıdır. Ülkemizde zorunlu eğitim süresinin arttırılması her ne kadar sevindirici ise de, bunun başarılmasında yaşanılan güçlükler de bir o kadar üzücüdür.

Bir takım değerleri kazandırmak güçlüğünü kolaylaştırmanın yollarından bir tanesi “öğrenci merkezli eğitim”dir. Ne yazık ki hâlâ, ülkemizde müfredat merkezli eğitim uygulaması, birçok yeni değerlerin kazandırılması yolunda bir engel oluşturmaktadır.

Ülkemizde Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde ve küreselleşme ile yakından ilgili olarak dillendirilmeye başlayan bir kavram da “çok kültürlü eğitim”dir. Bu kavram uluslar arası yayınlarda sıklıkla görülen bir kavramdır. Ülkemizde bu kavram kullanılırken büyük bir özen gösterilmesi gerekmektedir. Olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz bu zaman diliminde, ne yazık ki normal koşullarda kullanılması normal olan bazı kavramların kullanılması, normal etkinin üzerinde etkilere yol açabilir.

Sonuç

Küreselleşme süreci, okul örgütleri açısından iki soruyu gündeme getirmiştir (Çelik, 2000: 132) :“Okul, evrensel değerleri bireylere nasıl kazandırabilir? Evrensel değerlerle çelişmeyecek milli değerler bireylere nasıl kazandırılabilir?”

İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerin, kapitalist güçlerin dayattığı değerler sisteminden ayrıştırılarak, ulusal eğitim ile çocuklarımıza nasıl kazandırılacağı toplumsal uzlaşma sağlanarak belirlenmelidir. Ülkemizde yapılmakta olan Millî Eğitim Şurası bu konuda toplumsal tartışma ve uzlaşma alanıdır/olması gerekir.

KAYNAKLAR

Anbarlı, Şeniz. “Küreselleşme Karşısında Ulus Devletin Yeni Konumu: Türkiye İçin Bir Perspektif”,Polis ve Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt No: 2, Sayı No: 1, Gazi Antep: Gazi Antep PMYO, 2004, ss.127-146.

Çelik, Vehbi. Okul Kültürü ve Yönetimi, Ankara: Pegem Yayıncılık, 2001.

Özerkmen, Necmettin, (2004), “Terör, Terörizm ve Terörün Küreselleşmesi”, Polis ve Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt No: 2, Sayı No: 1, Gazi Antep: Gazi Antep PMYO, 2004, ss.13-31.

Baştürk, Şenol. “Bir Olgu Olarak Küreselleşme: Sorunlar Ve Bir Çözüm Önerisi; Küresel Yönetişim”İş,Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları E-Dergisi. Cilt No: 3, Sayı No: 2, Kocaeli Üniversitesi Yayını, 2003. http://Www.isguc.org/senol1.htm, Erişim: 18.11.2005.

Çalışkan, Engin, (2003), “Küreselleşme ve Eğitim”, Eğitişim Dergisi, Malatya: İ.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi, S.4, http://egitisim.inonu.edu.tr/Engin_kuresell.htm, Erişim: 18.11.2005.

TDK. Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozbul.ASP?kelime=k%FCreselle%FEme&submit1=Ara, Erişim: 18.11.2005.

Milli, Elif, (2003), “Küreselleşme ve Eğitim”, Eğitişim Dergisi, Malatya: İ.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi, S.4, http://egitisim.inonu.edu.tr/Engin_kuresell.htm, Erişim: 18.11.2005.

You have no rights to post comments